WIPO Arbitration and Mediation Center

İDARİ HAKEM KARARI

Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi v. KMK Bilişim

Dava No. D2011-0356

1. Taraflar

Sedin S.A. tarafından temsil edilen Şikâyet Eden, Ankara/Türkiye’den Türk Telekomünikasyon A.Ş.’dir.

Şikâyet Edilen, İstanbul/Türkiye’den KMK Bilişim’dir.

2. Alan Adı ve Tescil Eden Kuruluş

İhtilaflı alan adı <turktelekomgroup.com> FBS Inc tarafından tescil edilmiştir.(“Tescil Eden Kuruluş”)

3. Usuli İşlemler

Şikâyetin İngilizcesi WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’ne (“Merkez”) 23 Şubat 2011’de sunulmuştur. Merkez, 23 Şubat 2011 tarihinde Tescil Eden Kuruluşa, e-posta vasıtasıyla, ihtilaflı alan adıyla bağlantılı olarak bir tescil tetkik talebi iletmiştir. 24 Şubat 2011’de FBS Inc., e-posta vasıtasıyla, Merkez’e, Şikâyet Edilen’in tescil ettiren olarak kaydedildiğini onaylayan tetkik cevabını iletmiş ve iletişim bilgilerini sağlamıştır. Tescil Eden Kuruluş, ayrıca tescil anlaşması dilinin Türkçe olduğunu belirtmiş ve örnek bir tescil anlaşmasını sağlamıştır.

Şikâyetin İngilizce sunulmuş olması sebebiyle, 4 Mart 2011’de Merkez taraflara bir bildirim göndererek, Şikâyet Eden’den (a) usuli işlemlerin İngilizce olduğuna dair taraflar arasındaki anlaşmanın delil olarak sunulmasını; (b) Şikâyet’in Türkçe’ye tercüme edilmesini; ya da (c) idari işlemler için kullanılacak dilin İngilizce olmasını istediği yönündeki talebini iletmesini talep etmiştir..

16 Mart 2011’de Şikâyet Eden, Şikâyet’in tercümesini sunmuştur.

Merkez Şikâyet Eden’in Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü için Yeknesak Politika, (“Politika” ya da “UDRP”), Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Politikası için Yeknesak Kurallar (“Kurallar”) ve Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Politikası için Yeknesak Kurallara Ek Kurallar (“Ek Kurallar”) kapsamında şekil şartlarını yerine getirdiğini teyit etmiştir.

Kurallar’ın 2(a) ve 4(a) maddeleri uyarınca, Merkez Şikâyet Edilen’e usulüne uygun şekilde Şikayeti bildirmiş ve idari süreç 18 Mart 2011’de başlanmıştır. Kurallar’ın 5(a) maddesi uyarınca, Cevap sunumu için son gün 7 Nisan 2011’dir. Şikâyet Edilen herhangi bir Cevap sunmamıştır.

Bunun üzerine Merkez, 14 Nisan 2011’de, Şikâyet Edilen tarafından cevap verilmediğini bildirmiştir.

Merkez, 20 Nisan 2011 tarihinde, Selma Ünlü’yü, işbu olaya ilişkin tek hakem olarak atamıştır. Hakem atamanın uygun olduğu kararına varmıştır. Hakem, Kurallar’ın 7. maddesi ile uygunluğu sağlamak için Merkez tarafından talep edilen Tarafsızlık ve Bağımsızlık Kabul Beyan ve Bildirimi’ni ibraz etmiştir.

Tescil Eden Kuruluş tarafından sağlanan Tescil Anlaşmasının Türkçe olduğu göz önünde tutulduğunda ve 4 Mart 2011 tarihinde yapılan bildirime istinaden, Şikâyet Eden’in idari işlemlerin İngilizce olması konusunda talep sunmaması; bunun yerine Şikayet’i Türkçe sunması hususları dikkate alındığında, Hakem idari işlemlerde kullanılacak dilin Türkçe olması gerektiği kanaatindedir.

Bu arada, yazışmalardan, her ne kadar yazışmalardan taraflar arasında devam eden bir hukuki süreç bulunduğu anlaşılmış olsa da Mahkeme’nin de ilk delilleri inceleyerek ihtiyati tedbir kararı verdiği anlaşılması üzerine Hakem, Kurallar’ın 18(a) paragrafı gereğince yasal takibatın sonucunun beklenmemesi ve işlemlere devam edilmesi kararına varmıştır.

4. Vakıalar

Şikâyet ve eklerde aşağıdaki vakıalar beyan edilmiştir:

(1) Şikâyet Eden TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş., Türkiye’nin önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden birisidir.

(2) Şikâyet Eden, 2009 16921 numaralı tescilli TÜRK TELEKOM markasının ve ayırt edici ve ana unsur olarak “türk telekom” ibaresini içeren başka pek çok tescilli markanın sahibidir.

(3) Şikâyet Eden ayrıca Uluslararası Tescil Numarası 1031039 olan TURK TELEKOM logo markasının da sahibidir.

(4) Şikâyet Eden, ayrıca Türkiye dışında da TURK TELEKOM ibaresini içeren ulusal tescillere de sahiptir.

(5) Şikâyet Eden, TT GRUP, TURK TELEKOM GROUP ve TURK TELEKOM GRUP ibareleri için sırasıyla 2010/55032, 2010/55029 ve 2010/55030 numaralı ve 24 Ağustos 2010 tarihli marka başvurularının sahibidir.

(6) TURK TELEKOM markası Türk Patent Enstitüsü tarafından tanınmış marka olarak beyan edilmiştir.

(7) Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesi, 12 Kasım 2010 tarihinde, ihtilaf konusu alan adına ulaşılmasını önlemek amacıyla bir ihtiyati tedbir kararı vermiştir.

Hakem dosya üzerindeki incelemesi neticesinde aşağıdakileri tespit etmiştir:

(1) İhtilaflı alan adı 16 Aralık 2009’da tescil edilmiş olup, 16 Aralık 2011’de süresi dolacaktır.

(2) Şikâyet Edilen, Türkiye’de ikamet eden bir firmadır.

(3) “ grup” ibaresi “group” (İngilizce) ibaresinin Türkçe tercümesidir.

5. Tarafların İddiaları

A. Şikâyet Eden

Şikâyet Eden, aşağıdaki sebeplere dayanarak, ihtilaflı alan adının Şikayet Eden’e devredilmesi yönünde bir karar verilmesini talep etmektedir:

(i) İhtilaflı alan adı, Şikâyet Eden’in üzerinde hak sahibi olduğu bir marka ya da hizmet markası ile aynı veya karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde benzerdir;

(ii) Şikâyet Edilen’in, ihtilaflı alan adıyla ilgili olarak hiçbir hakkı veya meşru menfaati bulunmamaktadır; ve

(iii) İhtilaflı alan adı, kötü niyetli bir şekilde tescil edilmiş ve kullanılmaktadır.

(i). Karıştırılma İhtimali Yaratacak Şekilde Benzer

Şikâyet Eden, ihtilaflı alan adının kendisinin TÜRK TELEKOM GRUP ibareli marka başvurusu ile aynı olduğunu ve tescilli TURK TELEKOM markasıyla karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde benzer olduğunu ve ayırt edici ve ana unsur olan TURK TELEKOM ibaresini içerdiğini iddia etmektedir.

Şikâyet Eden ayrıca, Oki Data Americas Inc. v. ASD Inc., WIPO Dava No. D2001-0903, Magnum Piering Inc. v. The Mudjackers and Garwood S. Wilson, Sr. , WIPO Dava No. D2000-1525 ve Turkcell Iletisim Hizmetleri A.S. v. Vural Kavak, WIPO Dava No. D2010-0010 davalarına atıfta bulunarak, ihtilaf konusu alan adının kendilerinin markasını bütünüyle içerdiğini, bunun alan adının kendi markalarıyla aynı ya da karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde benzer olması için yeterli olduğunu ve alan adı içinde yer alan markanın internet kullanıcıları arasında karışıklık yaratması ihtimali olduğunu beyan etmektedir.

Ayrıca Şikâyet Eden “grup” teriminin eklenmesinin ihtilaflı alan adının markadan yeteri kadar ayırt edilmesini sağlamayacağını ve ismin Şikâyet Eden’in markası ile ilişkilendirilmesi genel izlenimini değiştirmeyeceğini Veuve Clicquot Ponsardin v. Net-Promotion, Inc., WIPO Dava No. D2000-0347 davalarına da atıf yaparak belirtmektedir.

Şikâyet Eden, “grup” ibaresinin ihtilaf konusu alan adı içinde kullanılmasının Şikâyet Eden’in ayrıca TURK TELEKOM GROUP olarak da bilinen şirket yapısına açık bir gönderme olduğunu vurgulamaktadır.

(ii). Haklar veya Meşru Menfaatler

Şikâyet Eden, Şikâyet Edilen’in TURK TELEKOM ibaresi üzerinde tescilli hakkı bulunmamasından ötürü, ihtilaflı alan adıyla ilgili olarak hiçbir hakkı veya meşru menfaati bulunmadığını iddia etmektedir. Ayrıca, Şikâyet Edilen, Şikâyet Eden’in bir lisansiyesi değildir ve Şikâyet Eden’e ait olan TURK TELEKOM markasını kullanmak üzere Şikâyet Eden’in yetkisi ya da iznine de sahip değildir.

(iii). Kötü Niyetli Tescil ve Kullanım

Şikâyet Eden, Şikâyet Edilen’nin kötü niyetle hareket ettiğini ispatlamak için şunları iddia etmektedir:

(1) Şikâyet Eden’in Türkiye’deki ve uluslararası pek çok marka tescili, ihtilaflı alan adının tescilinden önce gerçekleşmiştir ve Şikâyet Eden’in markası, ihtilaflı alan adının tescilinden uzun zaman önce kullanılmaya başlanmıştır.

(2) Şikâyet Eden, Türkiye’de tanınmış bir şirket olup, markası tanınmış bir markadır ve 2009 ve 2010’da ‘Türkiye’nin En Değerli Markası’ olarak ödüllendirilmiştir.

(3) Şikâyet Edilen’in, tescil zamanında TURK TELEKOM markası hakkında bilgisi vardır.

(4) Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adı üzerinden mal ve hizmetler, Şikâyet Eden’in marka başvuru/tescilleri altında sunduğu mal ve hizmetler ile aynıdır.

(5) Şikâyet Edilen, ticari fayda elde etmek amacıyla, Şikâyet Eden’in telekomünikasyon mal ve hizmetleri pazarındaki büyük ticari itibarı ve saygınlığını kullanarak onunla ortaklık içindeymiş gibi davranmaktadır.

B. Şikâyet Edilen

Şikâyet Edilen, Şikâyet Eden’in iddialarına cevap vermemiştir.

6. Değerlendirme ve Tespitler

Kurallar’ın 15(a) maddesi uyarınca İdari Hakem, Cevap sunulmadığı durumlarda, kararını Politika, Kurallar ve hukukun uygulanabilir tüm diğer kural ve prensipleri ile yapılan Şikâyet kapsamında verecektir.

Politika’nın 4(a) maddesi uyarınca Şikâyet Eden, aşağıdaki üç hususun mevcudiyetini ortaya koymak zorundadır:

(i) İhtilaflı alan adının, Şikâyet Eden’in üzerinde hak sahibi olduğu markayla aynı veya karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğunu ve

(ii) İhtilaflı alan adıyla ilgili olarak Şikâyet Edilen’in hiçbir hakkı veya meşru menfaati bulunmadığını ve

(iii) İhtilaflı alan adının kötü niyetle tescil edildiğini ve kullanıldığını.

Politika’nın 4(a) maddesine göre, bütün bu şartların yerine getirilmesi konusunda ispat yükü Şikâyet Eden’dedir.

A. Aynı veya Karıştırılma İhtimali Yaratacak Kadar Benzer

Politika madde 4(a) (i) altında yer alan ayniyet ya da karıştırılma ihtimali yaratacak kadar benzerliğin testi, Şikâyet Eden’in markası ile ihtilaflı alan adını kapsayan metin dizisinin doğrudan karşılaştırılması ile sınırlıdır.

Şikâyet Eden’in ihtilaflı alan adının esas kısmı ile aynı olan TURK TELEKOM GRUP ibaresi için marka başvurusu bulunmasına rağmen, bu marka başvurusunun ihtilaflı alan adının tescilinden sonra yapıldığına karar verilmiştir. Dolayısıyla, bu marka başvurusu, karar verme sürecinde dikkate alınmamıştır.

Şikâyet Eden kendisinin TURK TELEKOM markası üzerindeki tescilli marka haklarını kanıtlamıştır. İhtilaflı alan adı, bütün TURK TELEKOM ibaresi ile tanımlayıcı olan “grup” kelimesini içermektedir. Şikâyet Eden, TURK TELEKOM ibaresi üzerindeki tüm önceki haklarını başarılı bir şekilde ispatlamıştır. TURK TELEKOM ibaresinin ihtilaflı alan adının ayırt edici kısmını oluşturduğuna dair hiç şüphe yoktur ve “grup” ibaresi internet kullanıcıları arasında oluşan karışıklığı ortadan kaldırmamaktadır; aksine şirket yapısı ile bağlantı yaratarak bu karıştırılma olasılığını artırmaktadır.

Benzer davalarda, hakemler tanımlayıcı kelimeler eklemenin marka ile o markayı bünyesinde bulunduran alan adı arasındaki karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırmadığını ifade etmişlerdir.

-Turkcell Iletisim Hizmetleri A.S. v. Vural Kavak, WIPO Dava No. D2010-0010: “Hakem genel bir kelime olan “mobile”’in (taşınabilir) Şikâyet Eden’in markası ile Şikayet Edilen’in alan adını birbirinden ayırt etmediğini belirtmektedir(…). Bunun da ötesinde genelleyici bir terim olan “mobile” doğrudan Şikayet Eden’in işi ile ilgilidir ve genelleyici bir terim eklenmesi, bu genelleyici terim Şikayet Eden’in işi ile kesin bir ilişki kuruyorsa, özellikle karıştırmaya sebep olmaktadır.”

-Doğan Gazetecilik Anonim Şirketi v. Jason Statham, WIPO Dava No. D2010-0164: “İhtilaflı alan adı Şikâyet Eden’in markasının ayırt edici kısmı ile aynı olan “posta” kelimesini içermektedir. İhtilaflı alan adında kullanılan ilave “gazetesi” kelimesi Türkçe’de sadece genelleyici bir terim olup “gazete” anlamına gelmektedir. Hakem, basit bir şekilde “gazetesi” gibi genelleyici bir terimi eklemenin karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırmadığını ve Şikâyet Eden’in markası ile ihtilaflı alan adının karşılaştırılması halinde alan adını ayırt edici kılmadığı kanaatine varmıştır. Hatta Hakem, ihtilaflı alan adında genelleyici bir terim olan “gazetesi” kelimesinin kullanılmasını, bu kelime açıkca Şikâyet Eden’in markası tarafından korunan mal ve hizmetleri işaret ettiğinden dolayı Şikâyet Eden’in markasıyla karıştırılma ihtimalinin arttığı görüşündedir.”

Yukarıda belirtilen kararlar ışığında Hakem, Şikâyet Eden’in markasının yanına ilave kelimeler içerse de, bu ilave kelimelerin alan adını Şikâyet Eden’in markasından ayırt etmeyeceği sonucuna varmaktadır. Aksine, eklenen ibare Şikâyet Eden’in markası tarafından korunan mal ve hizmetleri işaret ettiği için ilave kelimeler karıştırılma ihtimalini daha da artırmaktadır.

Bu nedenle Hakem, Şikâyet Eden’in Politika madde 4(a)(i) ‘de yer alan gereklilikleri yerine getirdiği kanaatine varmıştır.

B. Haklar ve Meşru Menfaatler

Politika’nın 4(c) maddesi uyarınca Şikayet Edilen, diğer şartlarla beraber, aşağıdaki hususlardan herhangi birini ileri sürerek, alan adı üzerindeki hak ve meşru menfaatlerini ortaya koyabilir:

(i) sizin [Şikayet Edilen] herhangi bir ihtilaf bildirimi yapılmadan önce, iyi niyetli (“bona fide”) mal ve hizmet sunumu için alan adı veya alan adına tekabül eden bir ibare kullanımınız, veya herhangi kanıtlanabilir kullanım hazırlığınız; veya

(ii) sizin [Şikayet Edilen] (birey, teşebbüs ya da diğer kuruluşlar), hiç marka ya da hizmet markası hakkı edinmemiş olmanıza rağmen, söz konusu alan adıyla tanınıyor hale gelmiş olmanız; veya

(iii) sizin [Şikayet Edilen], alan adını, ticari olmayan ve meşru şekilde, müşterileri yanlış yönlendirmek ve bu şekilde haksız ticari kazanç elde etmek veya söz konusu ticari marka ya da hizmet markasına zarar verme amacı gütmeyecek şekilde kullanımınız.”

İspat yükü kural olarak, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adı üzerinde hakkı ya da meşru menfaatinin bulunmadığını ilk bakışta kanıtlamak zorunda olan Şikayet Eden’de olmaktadır. Şikayet Eden’in Şikayet’inin ilk bakışta haklılığını ortaya koyması üzerine Şikayet Edilen, belirtilen hususlardan birini ileri sürmek suretiyle, ihtilaflı alan adı üzerindeki hak ya da meşru menfaatini ortaya koyabilir.

Hakem, Şikayet Eden’in TURK TELEKOM markası üzerindeki haklarını yeterli derecede ispat ettiğini ve ayrıca Politika’nın amacı gereğince Şikayet Eden’in, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adı üzerinde bir hak ya da meşru bir menfaatinin bulunmadığı hususunu yeterince ispatladığı kararına varmıştır. Şikayet Eden, Şikayet Edilen’e TURK TELEKOM ibare ve markasının kullanması için herhangi bir hak ya da lisans vermemiştir.

Hakem, Şikayet Edilen tarafından 4(c) maddesinde belirtilen hususlar ile ihtilaflı alan adı üzerinde bir hak veya meşru menfaat belirten herhangi başka bir durumu ortaya koyan herhangi bir delil sunulmadığını tespit etmiştir. Bu sebeple Hakem, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adı üzerindeki haklarını veya meşru menfaatlerini gösterecek herhangi bir delil bulunmadığına karar vermiştir.

Bu bağlamda, Hakem, dosya içeriğine dayanarak, Şikayet Edilen’in TURK TELEKOM markasını kullanmak için yetkisi ya da lisansı bulunmadığı, ihtilaflı alan adının Şikayet Edilen’in tanınmış hale geldiği bir isim ya da ticaret unvanına ilişkin olmadığı ve Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adını, mal ve hizmetlerin iyi niyetli (bona fide) sunumunda kullanıyor olduğunun kabul edilemeyeceği kararına varmıştır.

Bundan dolayı, Hakem Şikayet Eden’in Politika’nın 4(a)(ii) maddesinde yer alan şartları yerine getirdiği kanısına varmıştır.

C. Kötü Niyetli Tescil ve Kullanım

Politika’nın 4(b) maddesi, bunların varlığının Hakem tarafından tespiti halinde alan adının kullanım ve tescilinin kötü niyetle olduğuna dair delil oluşturacağını belirttiği dört koşul saymaktadır;

(i) Alan adının, Şikayet Edilen tarafından, tescilli marka veya hizmet markası sahibi Şikayet Eden veya Şikayet Eden’in ticari rakibine, Şikayet Edilen’in alan adı için cebinden çıkan belgelenmiş bedelin üzerinde bir fiyata satış, kiralama veya herhangi bir şekilde devretme amacını gösteren durumlar varsa veya

(ii) Böyle bir davranış biçimini benimsemiş olması koşuluyla Şikayet Edilen, bu alan adını ticaret veya hizmet markası sahibinin ilgili alan adını kullanmasını engellemek amacıyla tescil ettirmişse veya

(iii) Şikayet Edilen alan adı tescilini esasen ticari rakiplerin ticari faaliyetlerine zarar vermek amacıyla yaptırmışsa veya

(iv) Şikayet Edilen, alan adını kullanarak, ticari kazanç edinmek adına, Şikayet Eden’in markası ile kaynak, sponsorluk ilişkisi, ekonomik bağlantı ya da Şikayet Edilen’in web sitesine veya alanına ya da bu site veya alanda sunulan mal ve hizmetlere ilişkin destek anlamında karıştırılma ihtimali yaratarak internet kullanıcılarını kasten kendi web sitesi ya da bir diğer çevrimiçi alana çekmeyi amaçlıyorsa.

Hakem, yukarıdakileri dikkate alarak; Şikayet Eden’in markasının tanınmışlık düzeyi ve bu tür markaların yaygın kullanımları nedeniyle, Türkiye’de ikamet etmekte olan Şikayet Edilen’in bu tür markaların varlığından habersiz olmasının düşünülemeyeceği kanaatindedir.

Hakem, dosyada yer alan tüm olay ve durumları dikkate alarak; ihtilaflı alan adının Politika madde 4(a)(iii)’de sayılan kullanımda olduğu gerçeğinin ortadan kaldırılamayacağı ve Şikâyet Edilen’in ihtilaflı alan adını Şikayet Eden’in markalarını hedef göstermek niyeti ile tescil ettirdiği belli olduğundan dolayı Şikayet Edilen’in aklanamayacağı kanaatindedir. (Bkz. Eveready Battery Company Inc. v. Oscar Haynes, WIPO Dava No. D2003-1005, Telstra Corporation Limited v. Nuclear Marshmallows, WIPO Dava No. D2000-0003, and Intel Corporation v. the Pentium Group, WIPO Dava No. D2009-0273)

Sunulan deliller ışığında, Hakem, ihtilaflı alan adının, Şikâyet Edilen tarafından marka sahibini, markaları çevrimiçi alan adına yansıtmaktan alıkoymak için, internet kullanıcılarını kendi web sitesine yönlendirmek ve böylece ticari kazanç elde etmek amacıyla Şikâyet Eden’in markasının itibarından faydalanmak suretiyle kötü niyetle tescil ettirildiği kanaatindedir. Şikâyet Eden ve Şikayet Edilen Türk kökenli olup Türkiye’de ikamet etmektedirler. Bu şartlar göz önüne alındığında, Hakem Şikâyet Edilen’in Şikâyet Eden’in varlığından, Şikayet Eden’in markaları ve alan adlarından haberdar olamamasının ve ayrıca Şikayet Eden’in markasını içeren alan adını tescil ettirmesinin mümkün olmadığı kanaatindedir. Bkz, Ebay Inc. v. Wangming, WIPO Dava No. D2006-1107; General Electric Company v. CPIC NET and Hussain Syed, WIPO Dava No. D2001-0087.

Dolayısıyla Hakem, ihtilaf konusu alan adının tescil ve kullanımının kötü niyetli olduğu ve Şikâyet Eden’in Politika’nın 4(a)(iii) maddesindeki üçüncü unsuru yerine getirdiğine kanaat getirmiştir.

7. Karar

Yukarıdaki tüm bu sebeplerden ötürü, Politika’nın 4(i) maddesine ve Kurallar’ın 15’incisine göre, Hakem, ihtilaf konusu <turktelekomgrup.com> alan adının Şikâyet Eden’e devrine hükmetmiştir.

Selma Ünlü
Tek İdari Hakem
Tarih: Mayıs 2, 2011