Dahilen temsil edilen Şikayet Eden, İstanbul/Türkiye’den SAHİBİNDEN Bilgi Teknolojileri Pazarlama ve Ticaret Anonim Şirketi’dir.
Şikayet Edilen, İstanbul/Türkiye’den Mehmet Bozkuş’tur.
İhtilaflı alan adı <sahibimden.net> FBS Inc. adına tescil edilmiştir.
Şikayet Eden, WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’ne 9 Haziran 2010 tarihinde Şikayetini sunmuştur. Merkez, 10 Haziran 2010’da, FBS Inc.’e, e-posta vasıtasıyla, ihtilaflı alan adıyla bağlantılı olarak bir tescil tetkik talebi iletmiştir. 15 Haziran 2010’da FBS Inc., e-posta vasıtasıyla, Şikayet Edilen’in tescil ettiren olarak kaydedildiğini onaylayan tetkik cevabını iletmiş ve iletişim bilgilerini sağlamıştır. Tescil eden ayrıca, Şikayet dilinin (İngilizce) tescil anlaşmasının dili (Türkçe) olmadığını da teyit etmiştir. Merkez’in, 21 Haziran 2010’da yargılama için dil şartları konusunda Şikayet Eden’le iletişime geçmesi üzerine Şikayet Eden, Şikayetini, 24 Haziran 2010’da hem Merkez hem de Şikayet Edilen’e Türkçe olarak iletmiştir. Merkez, Şikayet Eden’in Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü için Yeknesak Politika, (“Politika ” ya da“UDRP”), Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Politikası için Yeknesak Kurallar (“Kurallar”) ve Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Politikası için Yeknesak Kurallara Ek Kurallar (“Ek Kurallar”) kapsamında şekil şartlarını yerine getirdiğini teyit etmiştir.
Kurallar’ın 2(a) ve 4(a) maddeleri uyarınca, Merkez Şikayet Edilen’e usulüne uygun şekilde bildirimde bulunmuş ve idari süreç 29 Haziran 2010’da başlanmıştır. Kurallar’ın 5(a) maddesi uyarınca, Cevap sunumu için son gün, 19 Temmuz 2010’dur. Şikayet Edilen herhangi bir Cevap sunmamıştır. Bunun üzerine Merkez, 20 Temmuz 2010’da, Şikayet Edilen tarafından cevap verilmediğini bildirmiştir.
Merkez 26 Temmuz 2010 tarihinde, Selma Ünlü’yü, tek hakem olarak atamıştır. Hakem atamanın uygun olduğu kararına varmıştır. Hakem, Kurallar’ın 7. maddesi ile uygunluğu sağlamak için Merkez tarafından talep edilen Tarafsızlık ve Bağımsızlık Kabul Beyan ve Bildirimi’ni ibraz etmiştir.
Şikayet Eden tarafından hem Türkçe hem İngilizce dillerinde bildirimlerde bulunmuş olması nedeniyle, Hakem idari işlemler süresince kullanılacak dilin belirlemesi gerektiği kararına varmıştır. Hakem, ihtilaflı alan adına ilişkin Tescil anlaşmasının dilinin Türkçe oluşu ile Şikayet Edilen’in işlemlerin Türkçe dilinde gerçekleştirilmesine ilişkin 26 Haziran 2010 tarihli Türkçe dilinde yapılmış olan itirazına dayanarak ve Türk taraflar arasında, Türkçe dilinde bir alan adına ilişkin idari işlemlerin en etkin şekilde Türkçe dilinde gerçekleşebileceğine kanaat getirerek, idari işlemlerde kullanılacak dilin Türkçe olması gerektiğine karar vermiştir.
Şikayet’te, aşağıdaki vakıalar beyan edilmiştir:
(1) Şikayet Eden, ziyaretçiler tarafından mal alım ve satımı yapılabilmesi için listeleme hizmeti sağlayan “www.sahibinden.com” web sitesini 2001’den beri kullanmaktadır. Malların listeleme yoluyla çevrimiçi pazarlanması hizmetlerinin Türkiye’deki öncülerinden biri olarak Şikayet Eden, nerdeyse on yılı aşkın süredir bahsedilen site üzerinde hatırı sayılır bir bilinirlik ve saygınlık kazanmıştır.
(2) SAHİBİNDEN ibaresi, ihtilaflı alan adının Şikayet Edilen adına tescil tarihinden daha önce Şikayet Eden adına, Türk Paten Enstitüsü (“TPE”) nezdinde birçok marka tesciline konu olmuştur ve alan adı olarak tescil edilmiştir.
Hakem, Şikayet Eden tarafından ibraz edilen delillerden, <sahibinden.com> alan adının 30 Aralık 1999 tarihinden beri Şikayet Eden adına tescilli olduğunu ve SAHİBİNDEN ibaresi ile bu ibareyi içeren diğer markaların TPE nezdinde en erken koruma tarihi 30 Mayıs 2007 olmak suretiyle birtakım marka tescillerine konu olduğunu tespit etmiştir. Hakem aynı zamanda, “www.sahibinden.com” un Türkiye’deki en eski ve en tanınan çevrimiçi ticaret web sitelerinden biri olduğunu kabul etmektedir.
Şikayet Edilen hiçbir ibrazda bulunmamış ya da herhangi bir delil sunmamıştır. Bununla beraber Hakem, ihtilaflı alan adının Şikayet Edilen adına 22 Ocak 2008’den beri tescilli olduğunu ve Şikayet Edilen’in web sitesinin çeşitli malların alım ve satımı için fiyat listeleri sunum hizmetleri üzerinde kullanıldığını gözlemlemiştir.
Şikayet Eden, aşağıdaki sebeplere dayanarak ihtilaflı alan adının Şikayet Eden’e devredilmesi yönünde bir karar verilmesini talep etmektedir:
(i) İhtilaflı alan adı, Şikayet Eden’in üzerinde hak sahibi olduğu bir marka ya da hizmet markası ile aynı veya karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde benzerdir;
(ii) Şikayet Edilen’in, ihtilaflı alan adıyla ilgili olarak hiçbir hakkı veya meşru menfaati bulunmamaktadır; ve
(iii) İhtilaflı alan adı, kötü niyetli bir şekilde tescil edilmiş ve kullanılmıştır.
Şikayet Eden, ihtilaflı alan adının, kendisinin “Sahibinden” alan adı ve markasıyla neredeyse aynı olduğunu, ihtilaflı alan adının, Şikayet Eden’in alan adından tek farkının “n” harfi yerine kullanılmış olan “m” harfi olması itibariyle, tipik bir “typosquatting” haline örnek teşkil ettiğini iddia etmektedir. Şikayet Eden’in alan adının yanlış yazımı ve “com” uzantısı yerine “net” uzantısının kullanımı, karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırmaya yeterli olmadığından, ihtilaflı alan adı Şikayet Eden’e ait tanınmış alan adıyla karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerdir.
Şikayet Eden, Şikayet Edilen’in Şikayet Eden ile ticari olarak bir bağlantısı bulunmadığı ve Şikayet Eden tarafından SAHİBİNDEN markasını kullanmak üzere yetkilendirilmemiş olmasından ötürü, ihtilaflı alan adıyla ilgili olarak hiçbir hakkı veya meşru menfaati bulunmadığını iddia etmektedir.
Şikayet Edilen’in neredeyse aynı olan alan adını yetkisiz kullanımı, Şikayet Eden’in müşterilerini kendine yönlendirmek ve markasından haksız kazanç elde etmek amacını taşıdığından, ticari olmayan ya da meşru bir kullanım kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle, Şikayet Edilen’in, Şikayet Eden tarafından yaratılmış bir marka üzerinden haksız menfaat sağlamayı hedefleyen bu tür hareketleri, iyi niyetli (“bona fide”) mal ve hizmet sunumu kapsamında değerlendirilemez.
Şikayet Eden’in iddiasına göre, Şikayet Edilen ihtilaflı alan adını kötü niyetle tescil ettirmiştir, zira Şikayet Eden’in markaları ile alan adının tanınmışlığı nedeniyle, Şikayet Eden’in alan adının kendi ihtilaflı alan adının tescilinden çok daha önce tescil edilmiş ve kullanılmış olduğunu bilecek durumdadır. Şikayet Edilen ihtilaflı alan adını haksız ticari kazanç elde etmek amacıyla tescil ettirmiştir.
Şikayet Edilen, Şikayet Eden’in iddialarına cevap vermemiştir.
Kurallar’ın 15(a) maddesi uyarınca İdari Hakem, Cevap sunulmadığı durumlarda, kararını Politika, Kurallar ve hukukun uygulanabilir tüm diğer kural ve prensipleri ile yapılan Şikayet kapsamında verecektir. Politika’nın 4(a) maddesi uyarınca Şikayet Eden, aşağıdaki üç hususun mevcudiyetini ortaya koymak zorundadır:
(i) İhtilaflı alan adının, Şikayet Eden’in üzerinde hak sahibi olduğu markayla aynı veya karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğunu; ve
(ii) İhtilaflı alan adıyla ilgili olarak Şikayet Edilen’in hiçbir hakkı veya meşru menfaati bulunmadığını; ve
(iii) İhtilaflı alan adının kötü niyetle tescil edildiğini ve kullanıldığını.
Politika’nın 4(a) maddesine göre, bütün bu şartların yerine getirilmesi konusunda ispat yükü Şikayet Eden’dedir.
Şikayet Eden’in sunduğu belgeler kapsamında, (aynı zamanda Şikayet Eden’in ticari unvanının esas unsurunu oluşturmakta olan) SAHİBİNDEN markasının Türk e-ticaret pazarında Şikayet Eden tarafından neredeyse on yıldır “www.sahibinden.com” web sitesi aracılığıyla kullanılmakta olduğu ve Şikayet Eden’in hem <sahibinden.com> alan adı hem de SAHİBİNDEN markası için öncelikli tescilli haklarının mevcut bulunduğu görülmüştür.
Yukarıdakiler ışığında Hakem, Şikayet Eden’in ilgili markasal haklara sahip olduğunu kanıtlayacak şekilde yeterli delil sunduğu kanaatine varmıştır.
Hakem, ihtilaflı <sahibimden.net> alan adının SAHİBİNDEN markasıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve bu benzerliğin ibareler arasındaki tek harflik farkla bertaraf edilemeyeceğini düşünmektedir. “Sahibinden” ve “sahibimden” kelimelerinin de anlamsal olarak benzer ibareler olduğu dikkate alındığında, ihtilaflı alan adında kullanılan “m” harfinin marka arasında kavramsal bir fark yarattığı da söylenemez. İhtilaflı alan adı ile yaratılan anlam Şikayet Eden’inkiyle oldukça benzerdir ve ihtilaflı alan adının Şikayet Eden’inkiyle bir şekilde bağlantılı olduğu ve/veya onun bir versiyonu olduğu yönünde yanlış bir izlenim yaratma ihtimali bulunmaktadır. Geçmişteki birçok ihtilafta da hakemler, sözü geçen tek harflik farkların karıştırılma ihtimali yaratacak benzerliği ortadan kaldıramayacağını tespit etmiştir. Bkz, örn., Tetra Laval Holdings & Finance S.A. v. Vahid Moghaddami, AzarNet.Co, WIPO Dava No. D2010-0268, Whirlpool Properties, Inc. and Whirlpool Corporation v. Gioacchino Zerbo, WIPO Dava No. D2006-0549.
Hakem ayrıca “.net” uzantısı kullanımının da marka ve ihtilaflı alan adı arasındaki ayırt edilemeyecek derecede benzerliği ortadan kaldırmaya yetmeyeceği kanaatine varmıştır. (Bkz,örn., Philip Morris USA Inc. v. Mariana Gemenitzi, WIPO Dava No. D2009-1715).
Hakem, Şikayet Eden’in marka ve web sitesinin Türk e-ticaret pazarındaki bilinirlik düzeyi ile Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adının Şikayet Eden ile aynı hizmetler için kullanıyor olduğu hususlarını dikkate alınarak, ihtilaflı alan adının, Şikayet Eden’in alan adı ile klasik anlamda karıştırılma ihtimaline ek olarak, tüketici nezdinde söz konusu alan adının Şikayet Eden’in ticari faaliyetleri ile bir şekilde bağlantılı olduğuna ilişkin yanlış izlenim yaratacağına kanaat getirmiştir.
Sonuç olarak Hakem, ihtilaflı alan adının Şikayet Eden’in markasıyla karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde benzer olduğuna ve Politika‘nın 4(a) maddesinde yer alan ilk şartın yerine getirildiğine kanaat getirmiştir.
Politika’nın 4(c) maddesi uyarınca Şikayet Edilen, diğer şartlarla beraber, aşağıdaki hususlardan herhangi birini ileri sürerek, alan adı üzerindeki hak ve meşru menfaatlerini ortaya koyabilir:
(i) sizin [Şikayet Edilen] herhangi bir ihtilaf bildirimi yapılmadan önce, iyi niyetli (“bona fide”) mal ve hizmet sunumu için alan adı veya alan adına tekabül eden bir ibare kullanımınız, veya herhangi kanıtlanabilir kullanım hazırlığınız; veya
(ii) sizin [Şikayet Edilen] (birey, teşebbüs ya da diğer kuruluşlar) , hiç marka ya da hizmet markası hakkı edinmemiş olmanıza rağmen, söz konusu alan adıyla tanınıyor hale gelmiş olmanız; veya
(iii) sizin [Şikayet Edilen], alan adını, ticari olmayan ve meşru şekilde, müşterileri yanlış yönlendirmek ve bu şekilde haksız ticari kazanç elde etmek veya söz konusu ticari marka ya da hizmet markasına zarar verme amacı gütmeyecek şekilde kullanımınız.”
İspat yükü kural olarak, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adı üzerinde hakkı ya da meşru menfaatinin bulunmadığını kanıtlamak zorunda olan Şikayet Eden’de olmaktadır. Şikayet Eden’in Şikayet’inin ilk bakışta haklılığını ortaya koyması üzerine Şikayet Edilen, belirtilen hususlardan birini ileri sürmek suretiyle, ihtilaflı alan adı üzerindeki hak ya da meşru menfaatini ortaya koyabilir.
Hakem, Şikayet Edilen tarafından 4(c) maddesinde belirtilen hususlar ile ihtilaflı alan adı üzerinde bir hak veya meşru menfaat belirten herhangi başka bir durumu ortaya koyan herhangi bir delil sunulmadığını tespit etmiştir. Bu sebeple Hakem, Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adı üzerindeki haklarını veya meşru menfaatlerini gösterecek herhangi bir delil bulunmadığına karar vermiştir.
Hakem, Şikayet Edilen’in SAHİBİNDEN markasını kullanmak için yetkisi ya da lisansı bulunmadığını ve ihtilaflı alan adının Şikayet Edilen’in tanınmış hale geldiği bir ibareyi yansıtmadığını göz önünde bulundurarak Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adını, mal ve hizmetlerin iyi niyetli (bona fide) sunumunda kullanıyor olduğunun kabul edilemeyeceği kararına varmıştır.
Bundan dolayı, Şikayet Edilen’in hak ve meşru menfaatleri Politika’nın 4(c)(ii) maddesi uyarınca gereği gibi ortaya koyulamadığından, Hakem Şikayet Eden’in Politika’nın 4(c)(ii) maddesinde yer alan şartları yerine getirdiği kanısına varmıştır.
Politika’nın 4(b) maddesi, bunların varlığının Hakem tarafından tespiti halinde alan adının kullanım ve tescilinin kötü niyetle olduğuna dair delil oluşturacağını belirttiği dört koşul saymaktadır;
(i) Alan adının, Şikayet Edilen tarafından, tescilli marka veya hizmet markası sahibi Şikayet Eden veya Şikayet Eden’in ticari rakibine, Şikayet Edilen’in alan adı için cebinden çıkan belgelenmiş bedelin üzerinde bir fiyata satış, kiralama veya herhangi bir şekilde devretme amacını gösteren durumlar varsa veya
(ii) Böyle bir davranış biçimini benimsemiş olması koşuluyla Şikayet Edilen, bu alan adını ticaret veya hizmet markası sahibinin ilgili alan adını kullanmasını engellemek amacıyla tescil ettirmişse veya
(iii) Şikayet Edilen alan adı tescilini esasen ticari rakiplerin ticari faaliyetlerine zarar vermek amacıyla yaptırmışsa veya
(iv) Şikayet Edilen, alan adını kullanarak, ticari kazanç edinmek adına, Şikayet Eden’in markası ile kaynak, sponsorluk ilişkisi, ekonomik bağlantı ya da Şikayet Edilen’in web sitesine veya alanına ya da bu site veya alanda sunulan mal ve hizmetlere ilişkin destek anlamında karıştırılma ihtimali yaratarak internet kullanıcılarını kasten kendi web sitesi ya da bir diğer çevrimiçi alana çekmeyi amaçlıyorsa.
Hakem, yukarıdakileri dikkate alarak; ihtilaflı alan adının, Şikayet Edilen tarafından ticari kazanç elde etmek adına, rakibin ticari faaliyetlerine zarar vermek ve Şikayet Eden’in öncelikli hakları ile karıştırılma ihtimali yaratarak, internet kullanıcılarını kendi web sitesi ya da çevrimiçi alanına yönlendirmek ve böylece ticari kazanç elde etmek amacıyla kötü niyetle tescil ettirildiğini düşünmektedir. Hakem’e göre usulüne göre bir Cevap sunmamış olan Şikayet Edilen, ihtilaflı alan adının Şikayet Eden ile bir şekilde bağlantılı olduğuna ilişkin olarak karıştırılma ihtimali ve yanlış izlenim yaratıyor olmakla ve üçüncü şahısların markalarından haksız kazanç elde etmekle kötü niyetli davranmıştır.
Bu tür yanıltıcı durumların kötü niyetle yapılan tescillerden kaynaklandığı hususu daha önceki Hakem kararlarına da konu olmuştur. Bkz. Columbia Insurance Company v. Pampered Gourmet, WIPO Dava No. D2004-0649; ChemRite CoPac, Inc. v. Isaac Goldstein, WIPO Dava No. D2010-0279.
Buna ek olarak, aynı ticari alanda aktif biri olarak Şikayet Edilen, Şikayet Eden’in yüksek bilinirlik düzeyine sahip olan markasından büyük ihtimalle haberdardır. Dolayısıyla, Hakem yüksek bilinirliğe sahip bir alan adı ile karışıklığa yol açacak şekilde benzer bir alan adının herhangi bir meşru menfaat bulunmaksızın birebir aynı hizmetler için tescil ve kullanımının kötü niyetli olduğu kanaatindedir.
Dolayısıyla Hakem, ihtilaf konusu alan adının tescil ve kullanımının kötü niyetli olduğu ve Şikayet Eden’in Politika’nın 4(a)(iii) maddesindeki üçüncü unsuru yerine getirdiğine kanaat getirmiştir.
Yukarıdaki tüm bu sebeplerden ötürü, Politika’nın 4(i) maddesine ve Kurallar’ın 15’incisine göre; Jüri, ihtilaf konusu alan adının <sahibimden.net> Şikayet Eden’e devrine hükmetmiştir.
Selma Ünlü
Tek İdari Hakem
Tarih: Ağustos 9, 2010