Şikayet Eden, İstanbul, Türkiye’de yerleşik, Tellioğlu Kaşlıoğlu Hukuk Bürosu, Türkiye tarafından temsil edilen, Boyner Büyük Mağazacılık Anonim Şirketi’dir.
Şikayet Edilen, İstanbul, Türkiye’de yerleşik, Han Hukuk Bürosu, Türkiye tarafından temsil edilen, Bilal Turcan’dır.
İhtilaflı alan adları <boynergroup.com> ve <boyner.net>, GoDaddy.com, LLC (“Tescil Eden Kuruluş”) tarafından tescil edilmiştir.
Şikayet, 23 Mayıs 2016 tarihinde WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’ne (“Merkez”) sunulmuştur. 24 Mayıs 2016 tarihinde, Merkez, ihtilaflı alan adı ile ilgili olarak Tescil Eden Kuruluş’a tescil teyidi talebini göndermiştir. 24 Mayıs 2016 tarihinde, Tescil Eden Kuruluş, ihtilaflı alan adını tescil ettiren ve tescil ettirenin iletişim bilgileri ile, Şikayet’te belirtilen Şikayet Edilen ve Şikayet Edilen’in iletişim bilgilerinin aynı olduğunu belirtmiştir.
Merkez, Şikayet’in, Alan Adı Uyuşmazlıkları Çözümü Politikası (“Politika” veya “UDRP”), Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Politikası için Yeknesak Kurallar (“Kurallar”) ve Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Politikası için Yeknesak Kurallara Ek Kurallar (“Ek Kurallar”)’da öngörülen şekil şartlarına uygun bir Şikayet olduğunu teyit etmiştir.
Kurallar’ın 2(a) ve 4(a) maddelerine göre, Merkez, Şikayet Edilen’e usulüne uygun şekilde, Şikayet’i bildirmiştir ve idari işlem süreci 31 Mayıs 2016’da başlamıştır. Kurallar’in 5(a) maddesine göre, Cevap sunumu için son tarih 20 Haziran 2016 olarak belirlenmiştir. 16 Haziran 2016 tarihinde, Şikayet Edilen, Merkez’e resmi Cevap’ını sunmak için, dört günlük süre uzatımı talebinde bulunmuştur. Kurallar’ın 5(b) maddesi uyarınca, Merkez, süre uzatımı talebini kabul etmiştir. Şikayet Edilen tarafından Merkez’e resmi Cevap, 23 Haziran 2016 tarihinde sunulmuştur. Şikayet Edilen, Resmi Cevap’ında, üç hakemden oluşan İdari İdari Hakem Heyeti atanması talebinde bulunmuştur.
Merkez, 14 Temmuz 2016 tarihinde, İdari İdari Hakem Heyeti üyeleri olarak, Emre Kerim Yardımcı, Selma Ünlü ve Ahmet Akgüloğlu’nu atamıştır. İdari Hakem Heyeti, atamanın uygun olduğu kararına varmıştır. İdari İdari Hakem Heyeti’nin tüm üyeleri, Kurallar’ın 7. maddesi uyarınca, Kabul Bildirimi ve Tarafsızlık ve Bağımsızlık Beyanı’nı Merkez’e sunmuştur.
Şikâyet Eden, Şikâyet Edilen’in cevaplarına karşı hazırladığı 29 Haziran 2016 tarihli ek beyan dilekçesini sunmuştur. Şikâyet Edilen, Şikayet Eden’in söz konusu beyan dilekçesine karşı 16 Temmuz 2016 tarihli beyan dilekçesini sunmuştur.
Dosyadaki bilgilere göre, Şikayet Eden’in BOYNER ibareli ilk marka tescili, 12 Mart 2002 tarihinde, 2000/24185 başvuru ve tescil numarası ile Türk Patent Enstitüsü nezdinde gerçekleştirilmiştir. Şikayet Eden BOYNER markasını, ayrıca 25 Ağustos 2004 tarihinde, 843247 başvuru numarası ile, WIPO nezdinde belirlenen ülkelerde tescil ettirmiştir.
Şikayet Edilen, ihtilaf konusu alan adlarından <boyner.net> ibareli alan adını 25 Kasım 2001 tarihinde, <boynergroup.com> ibareli alan adını 28 Eylül 2006 tarihinde tescil ettirmiştir.
İdari Hakem Heyeti, ihtilaflı alan adlarını taşıyan web sitelerine girdiğinde, her iki sitede de, “this domain is for sale! If you wish to make an offer, please contact bilal.turcan@gmail.com” ibaresiyle söz konusu sitelerinin satılık olarak göründüğünü tespit etmiştir.
Şikayet Eden, Politika’nın 4(b)(i) maddesine göre ihtilaflı alan adlarının Şikayet Eden’e devrine karar verilmesini talep etmektedir.
Şikayet Eden, Politika’nın 4(a) maddesinde bu ihtilaf için öngörülen dayanakları sunmaktadır.
Şikayet Eden,
- BOYNER ve BOYNERGRUP markalarını Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil ettirdiğini ve BOYNER markasının WIPO nezdinde 843247 başvuru numarası ile belirlenen ülkelerde tescil edildiğini (Buna ilişkin olarak şikayet dilekçesinin ekindeki 3 no.lu eki ibraz etmektedir.),
- <boyner.com.tr> alan adının kendi adına tescilli olduğunu (Bu beyanına ilişkin olarak şikayet dilekçesinin ekindeki 4 no.lu eki ibraz etmektedir.)
iddia etmektedir.
Şikayet Eden,
- Türk Patent Enstitüsü ve WIPO nezdinde tescilli olan BOYNER markası ile ilgili olarak, Şikayet Edilen’e veya üçüncü bir kişiye, söz konusu markaların kullanımına ilişkin herhangi bir yetki verilmediğini,
- BOYNER markasının üçüncü kişiler tarafından herhangi bir mal ve veya hizmette yaygın bir şekilde kullanılan jenerik bir isim olmadığını ve Şikayet Eden’in ortaklarının soyadı olduğunu, Şikayet Eden’in pek çok marka arasından “Boyner” ibaresini seçmesinin Şikayet Edilen’in kötü niyetini gösterdiğini,
iddia etmektedir.
Şikayet Eden,
- İhtilaf konusu alan adlarının kötü niyetli bir şekilde tescil edilip kullanıldığını, bu durumun Şikayet Eden’e ait <boyner.com.tr> alan adıyla bağlantlı internet sitesinin piyasadaki tanınmışlığına ve ticari itibarına zarar verdiğini,
- Şikayet Eden, ihtilaf konusu İnternet sitelerinde yer alan, “this domain is for sale! If you wish to make an offer, please contact bilal.turcan@gmail.com” ibaresiyle söz konusu sitelerinin satılık olmasının, Şikayet Edilen’in kötü niyetini açık bir şekilde gösterdiğini (Bu beyanına ilişkin olarak şikayet dilekçesinin ekindeki 5 no.lu eki ibraz etmektedir)
iddia etmektedir.
Kurallar’ın 10 ve 12’nci maddeleri uyarınca, İdari Hakem Heyeti’ne, taraflardan ek beyan ve belge talep etme hakkı tanınmıştır. İşbu madde hükmü çerçevesinde, İdari Hakem Heyeti’nce Şikayet Eden’den herhangi bir ek belge talep edilmemesine rağmen, Şikayet Eden tarafından sunulan ek beyan dilekçesinin usulen dikkate alınmasını gerektiren bir unsur bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla, Şikâyet Eden tarafından sunulan söz konusu ek beyan dilekçesi, İdari Hakem Heyeti tarafından dikkate alınmamıştır(bkz. WIPO Dava No. D2000-0945).
Şikayet Edilen’in cevap süresine uzatım talep ettikten sonra süresine uygun olarak cevap sunduğu görülmektedir. Şikayet Edilen’ in iddiaları aşağıda özetlenmektedir.
Şikayet Edilen,
- Bilal Turcan Yalın isimli şahsın, Kaan Boyner’in ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu Dore Mensucat Fabrikası Anonim Şirketi’nde muhasebe müdürü olarak görev yaptığını, Kaan Boyner’in, Boyner Büyük Mağazacılık Anonim Şirketi’nin ortaklarının yakın akrabası olduğunu (Bu beyanına ilişkin olarak cevap dilekçesinin ekindeki 1 ve 2 no.lu ekleri ibraz etmektedir),
- Kaan Boyner’in <boyner.net> alan adının 2001’den ve <boynergroup.com> alan adının da 2006’dan beri sahibi olduğunu, söz konusu alan adlarına ilişkin tüm ödemelerin Kaan Boyner isimli şahsın kredi kartından yapıldığını, bu nedenle, alan adları her ne kadar Şikayet Edilen adına kayıtlı ise de alan adlarının asıl sahibinin Kaan Boyner olduğunu (Bu beyanına ilişkin olarak cevap dilekçesinin ekindeki 4 no.lu eki ibraz etmektedir.),
- Kaan Boyner’in, ihtilaf konusu olmayan <boyner.org> alan adını 1998’den beri kullanmakta olduğunu, bu alan adına karşı herhangi bir hukuki sürecin başlatılmadığını, aynı şekilde Boyner ailesinin bir başka şirketinin <boyner.com> ibareli alan adına sahip olduğunu, bu alan adına ilişkin olarak da herhangi bir hukuki işlem başlatılmadığını,
- Şikayet Eden’e ait BOYNER markasının 2004, BOYNERGRUP markasının 2014 yılında tescil edildiğini, ihtilaf konusu alan adlarının ise daha önceki tarihlerde tescil ettirildiğini, bu nedenle, alan adı tescil ettirilirken marka ile karışıklık yaratma amacının söz konusu olamayacağını,
- İhtilaf konusu alan adlarının kullanımının Şikayet Eden’in marka hakkını ihlal ettiğine dair iddiaların mesnetsiz olduğunu
beyan etmektedir.
Şikayet Edilen,
- İhtilaf konusu alan adlarının gerçek sahibi olan Kaan Boyner’in, Boyner ailesinin bir ferdi olarak aynı soyadını taşıdığını, kendi soyadını içeren alan adlarını kullanmak hususunda her türlü hakka ve hukuka uygun çıkara sahip olduğunu, Şikayet Eden’in şikayet dilekçesinin 12/b paragrafında da belirtildiği üzere “… ‘boyner’ üçüncü kişiler tarafından mallar ve/veya hizmetler için sıklıkla kullanılan genel veya jenerik bir isim değildir. Tam tersine, Boyner müvekkilimiz olan şirketin hissedarlarını oluşturan ailenin soyadıdır…” beyanının kendisi için de geçerli olduğunu,
- Kaan Boyner’in 1997 – 2004 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitim gördüğünü ve çalıştığını, bu dönemde alan adlarının önemini tespit ettiğini ve kendi soyadının kötü niyetli üçüncü kişiler tarafından alınmasını önlemek amacıyla belirli alan adlarını tahsis ettiğini (Bu beyanına ilişkin olarak cevap dilekçesinin ekindeki 6 no.lu eki ibraz etmektedir),
- Kaan Boyner’in <boyner.net> alan adını, çeşitli internet girişimlerini toplamak için kullanmayı planladığını, <boynergroup.com> alan adına ilişkin olarak ise, aile şirketlerini söz konusu alan adı çatısı altında toplamayı amaçladığını
beyan etmektedir.
Şikayet Edilen,
- İhtilaf konusu alan adlarını satmak, kiralamak veya herhangi başka bir şekilde devretmek ya da Şikâyet Eden’in işlerine zarar vermek amacıyla kayıt ettirilmediğini,
- Aynı aileden ve aynı soyadını taşıyan bir bireyin, kendi soyadına zarar vermesinin ve soyadını içeren bir alan adını satmasının düşünülemez olduğunu,
- İhtilaf konusu alan adlarının satılığa çıkarılmasına ilişkin olarak, işbu durumdan şikâyet dilekçesi ile haberdar olunduğunu, Tescil Eden Kurum’a konuyla ilgili iki adet e-posta gönderildiğini, uyuşmazlığın WIPO’ya intikal etmesi gerekçe gösterilerek tatmin edici cevaplar verilmediğini (Bu beyanına ilişkin olarak cevap dilekçesinin ekindeki 3 no.lu eki ibraz etmektedir),
- Yapılan şirket içi araştırmada, Şikâyet Edilen Bilal Turcan Yalın’ın şirket adına ödemeleri yaparken yanlışlıkla uyuşmazlık konusu alan adlarını satılık duruma düşürmüş olabileceğini, Şikâyet Edilen’in İngilizce bilmediğini, Şikayet Eden’in dilekçesinin alınmasının akabinde yapılan kontrollerde Kaan Boyner’e ait başkaca alan adlarında da aynı hatanın yaşanmış olduğunun anlaşıldığını (Bu beyanına ilişkin olarak cevap dilekçesinin ekindeki 5 no.lu eki ibraz etmektedir)
beyan etmektedir.
Kurallar’ın 10 ve 12’nci maddeleri uyarınca, İdari Hakem Heyeti’ne, taraflardan ek beyan ve belge talep etme hakkı tanınmıştır. İşbu madde hükmü çerçevesinde, İdari Hakem Heyeti’nce Şikayet Edilen’ den herhangi bir ek belge talep edilmemesine rağmen, Şikayet Edilen tarafından sunulan ek beyan dilekçesinin usulen dikkate alınmasını gerektiren bir unsur bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla, Şikâyet Edilen tarafından sunulan söz konusu ek beyan dilekçesi, İdari Hakem Heyeti tarafından dikkate alınmamıştır(bkz. Harvey Norman Retailing Pty Ltd v gghome.com Pty Ltd, WIPO Dava No. D2000-0945).
Şikâyet Eden, BOYNER ibareli ilk marka tescil başvurusunu 2000/24185 numarası ile 7 Kasım 2000 tarihinde, Türk Patent Enstitüsü nezdinde yapmış ve bu başvuru neticesinde BOYNER markası, 12 Mart 2002 tarihinde tescil edilmiştir. Şikayet Eden, daha sonraki dönemlerde, “Boyner” ibaresi esaslı unsur olmak üzere, çeşitli yan unsurlarla BOYNER markasını Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil ettirmeye devam etmiştir. BOYNERGRUP markası için ise, 14 Mart 2014 tarihinde ve 2014/21807 başvuru numarasıyla, Türk Patent Enstitüsü nezdinde marka tescil başvuru yapılmış olmakla beraber, bu başvurunun kabul edilip edilmediği, delil olarak sunulan evraktan anlaşılamamaktadır. Öte yandan, Şikayet Eden, BOYNER markası ile WIPO nezdinde 843247 numarasıyla birçok ülkede tescilli marka sahibidir. Bu itibarla, Şikâyet Eden, “Boyner” esas unsurlu markalarının, Türkiye’de ve yurt dışında tescilli sahibi olduğunu kanıtlamıştır.
İdari İdari Hakem Heyeti Şikâyet Eden’in marka haklarını dikkate alarak, ihtilaflı alan adlarından <boyner.net> alan adının, Şikâyet Eden’in BOYNER markasıyla ayniyet teşkil ettiği ve <boynergroup.com> alan adının, BOYNERGRUP markasına, karıştırılma ihtimali yaratacak kadar benzer olduğu kanaatine varmıştır. Bununla beraber, İdari Hakem Heyeti, ihtilaflı alan adlarında yer alan “.com” ve “.net” uzantılarının ayırt edici niteliği olmadığına karar vermiştir.
Yukarıda açıklanan sebepler çerçevesinde, İdari Hakem Heyeti, Politika’ nın 4(a) maddesindeki ilk şartın yerine getirildiği kanaatine ulaşmıştır.
Politika’nın 4(c) maddesi uyarınca Şikâyet Edilen, diğer şartlarla beraber, aşağıdaki hususlardan herhangi birini ileri sürerek, alan adı üzerindeki hak ve meşru menfaatlerini ortaya koyabilir:
(i) “Şikâyet Edilen’in, herhangi bir ihtilaf bildirimi yapılmadan önce, iyi niyetli (bona fide) mal ve hizmet sunumu için alan adı veya alan adına tekabül eden bir ibareyi kullanımı veya herhangi kanıtlanabilir kullanım hazırlığı veya;
(ii) Şikâyet Edilen’in hiç marka ya da hizmet markası hakkı edinmemiş olmasına rağmen, söz konusu alan adıyla tanınıyor hale gelmiş olması veya;
(iii) Şikâyet Edilen’in, alan adını, ticari olmayan ve meşru şekilde, müşterileri yanlış yönlendirmek ve bu şekilde haksız ticari kazanç elde etmek veya söz konusu ticari marka ya da hizmet markasına zarar verme amacı gütmeyecek şekilde kullanımı”.
İdari Hakem Heyeti, ihtilaflı alan adları üzerinde Şikâyet Edilen’in bir hak veya meşru menfaati olduğunu belirten herhangi bir delil sunulmadığını tespit etmiştir. Bununla beraber, İdari Hakem Heyeti tarafından, Şikâyet Edilen tarafından sunulan belge ve deliller incelendiğinde, Şikâyet Edilen’in, Kaan Boyner isimli şahsın ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu Dore Mensucat Fabrikası Anonim Şirketi’nde muhasebe müdürü olarak görev yaptığı tespit edilmiştir. Kaan Boyner isimli şahsın, “Boyner” ibaresi ile başkaca alan adları da tescil ettirmiş olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığı da açıktır. Bu nedenlerle, İdari Hakem Heyeti’nin çoğunluğu, mevcut delillerden her ne kadar kamuya açık WhoIs kayıtlarında alan adı sahibi Şikayet Edilen olarak gözükmekteyse de, alan adlarının gerçek sahibinin Kaan Boyner isimli şahıs olduğu sonucunun çıkartılabileceğini belirlemiştir.
Öte yandan, belirtilen dokümanlar itibariyle, Şikayet Edilen’in Dore Mensucat Fabrikası Anonim Şirketi’nde hisse sahibi ve yönetim kurulu üyesi olduğu ve Kaan Boyner’in de hisse sahibi olduğu ve söz konusu şirketin yönetim kurulu başkanı dahil, Şikayet Edilen haricindeki tüm yönetim kurulu üyelerinin de soy isimlerinin Boyner olduğu dikkate alınmıştır. İdari Hakem Heyeti’nin çoğunluğu, bu hususun, Şikayet Edilen’in dava konusu alan adları üzerinde meşru bir hakkı olduğu ile ilgili ciddi bir karine oluşturduğu sonucuna varmıştır.
Ayrıca, Kaan Boyner tarafından Şikayet Eden’in ortaklarından Cem Boyner’e gönderilmiş olan 21 Haziran 2016 tarihli e-postaya istinaden, Şikayet Eden’in hukuksal işlerinden sorumlu olduğunu beyan eden Mehmet İnal isimli şahsın, 22 Haziran 2016 tarihinde gönderdiği cevabi e-postada da Kaan Boyner’i söz konusu ihtilafta muhatap aldığı görülmüştür. İdari Hakem Heyeti’nin çoğunluğu, bu durumun, Kaan Boyner’in alan adları üzerinde hakim bulunduğunu kanıtlamaya yardımcı olduğu kanaatine varmıştır.
Bu çerçevede, İdari Hakem Heyeti’nin çoğunluğu, her ne kadar Şikayet, Şikayet Edilen’e yöneltilmişse de; asıl muhatabın Kaan Boyner olduğu, ihtilaflı alan adlarının Kaan Boyner’in soyadını ihtiva ettiği, dolayısıyla, emsal teşkil edecek UDRP kararları uyarınca, söz konusu şahsın, ihtilaflı alan adları üzerinde meşru bir menfaatinin bulunduğu kanaatine varmıştır. (bkz. Billerbeck Schweiz AG v. Peter Billerbeck, WIPO Dava No. D2001-0825; José de Jesus Velázquez Jiménez v. Velazquez-Perez, CPA, WIPO Dava No. D2001‑0342).
Politikanın 4(b) maddesi, alan adının kullanım ve tescilinin kötü niyetle olduğuna dair delil oluşturacağını belirttiği dört koşul saymaktadır:
(i) Alan adının, Şikâyet Edilen tarafından, tescilli marka veya hizmet markası sahibi Şikâyet Eden veya Şikâyet Eden’in ticari rakibine, Şikâyet Edilen’in alan adı için cebinden çıkan belgelenmiş bedelin üzerinde bir fiyata satış, kiralama veya herhangi bir şekilde devretme amacını gösteren durumlar varsa veya;
(ii) Böyle bir davranış biçimini benimsemiş olması koşuluyla Şikâyet Edilen, bu alan adını ticaret veya hizmet markası sahibinin ilgili alan adını kullanmasını engellemek amacıyla tescil ettirmişse veya;
(iii) Şikâyet Edilen alan adı tescilini esasen ticari rakiplerin ticari faaliyetlerine zarar vermek amacıyla yaptırmışsa veya;
(iv) Şikâyet Edilen, alan adını kullanarak, ticari kazanç edinmek adına, Şikâyet Eden’in markası ile kaynak, sponsorluk ilişkisi, ekonomik bağlantı ya da Şikâyet Edilen’in web sitesine veya alanına ya da bu site veya alanda sunulan mal ve hizmetlere ilişkin destek anlamında karıştırılma ihtimali yaratarak İnternet kullanıcılarını kasten kendi web sitesi ya da bir diğer çevrimiçi alana çekmeyi amaçlıyorsa.
Şikayet Eden, ihtilaf konusu alan adlarının “this domain is for sale! If you wish to make an offer, please contact bilal.turcan@gmail.com” ibaresiyle satılığa çıkarılmasının kötü niyet teşkil ettiğini belirtmiştir.
Şikayet Eden, Politika’ nın 4(a)(iii) maddesi uyarınca alan adının kötü niyetle tescil edildiğini ve kullanılmakta olduğunu göstermek zorundadır. Buna göre kötü niyetli tescilden bahsedebilmek için tescilin kötü niyetli olarak yapılması, yani alan adı sahibinin alan adını tescil ettirmek istediği anda kötü niyetli olması ve ayrıca kullanımın da kötü niyet ihtiva etmesi gerekmektedir. Bu noktada, alan adının kötü niyetli olarak kullanılıp kullanılmadığı, tespiti nispeten daha kolay yapılabilecek bir husus iken; alan adı sahibin tescil tarihinde kötü niyetli olarak bu tescili yapıp yapmadığı hususu çoğu zaman tespiti zor bir husustur.
İşbu uyuşmazlık bakımından incelendiğinde, İdari Hakem Heyeti’nin çoğunluğu tarafından, her ne kadar şikayet konusu alan adlarının kullanım şekli, mevcut UDRP kararları çerçevesinde kötü niyete işaret etmekteyse de, Şikayet Eden’in alan adlarını tescil ederken kötü niyetli olduğu sonucu çıkarılamayacağı sonucuna varılmıştır. Nitekim, İdari Hakem Heyeti’nin çoğunluğuna göre, İdari Hakem Heyeti’nin, alan adlarının gerçek sahibinin Kaan Boyner isimli şahıs olduğu hususundaki görüşü karşısında, söz konusu şahsın kendi soyadını alan adı olarak tescil ettirmeyi amaçlaması, tescil anındaki kötü niyet şartını karşılamamaktadır. Çoğunluk görüşü uyarınca, Şikayet Eden tarafından bunun aksini kanıtlayacak nitelikte herhangi bir delil de sunulmamıştır. Kaldı ki dava konusu alan adları 2001 ve 2006 senelerinde tescil edilmiştir. Söz konusu dava, alan adlarının tescilinden, sırasıyla yaklaşık 15 ve 10 sene sonra başlatılmıştır. Bu itibarla, Şikayet Eden tarafından, söz konusu alan adlarının tescilinin kötü niyetle yapıldığına dair deliller sunulmuş olması gerekmektedir.
Yukarıdaki değerlendirmeler kapsamında, İdari Hakem Heyeti’nin çoğunluğu tarafından, şikayet dilekçesinde ileri sürülen hususların Politika’nın 4. maddesinde öngörülen şartları karşılamamış olduğu sonucuna varılmıştır.
Yukarıda belirtilen sebepler ışığında, Şikâyet, Selma Ünlü’nün karşı görüşüne rağmen, oy çokluğu ile reddedilmiştir.
Emre Kerim Yardımcı
İdari Hakem Heyeti Başkanı
Selma Ünlü
İdari Hakem
Ahmet Akgüloğlu
İdari Hakem
Tarih: 9 Eylül 2016
İdari Hakemlerden Selma Ünlü <boynergroup.com> ve <boyner.net> alan adları üzerinde Şikâyet Edilen’in hak veya meşru menfaatini belirten herhangi bir delil sunulmadığı görüşüne katılmak ile birlikte, asıl muhatabın Kaan Boyner olduğu noktasında aksi görüştedir. Selma Ünlü, sunulan delillerin, Bilal Turcan Yalın isimli şahsın, Kaan Boyner adına alan adı tescilinde bulunma yetkisini haiz olduğunun yeterince kanıtlanamadığı kanısındadır. Zira, deliller arasında, Bilal Turcan Yalın isimli şahsın Dore Mensucat Fabrikası Anonim Şirketi’nde ufak bir hisseye sahip olduğu, muhasebe müdürü ve yönetim kurulu üyesi olduğu gösterilse de; bu deliller, Bilal Turcan Yalın’ın, Kaan Boyner isimli şahıs adına alan adı tescilinde bulunma yetkisine sahip olduğunu ve ihtilafa konu alan adlarının tescilinin de geçmişte Kaan Boyner isimli kişinin talimatları doğrultusunda gerçekleştirilmiş olduğunu somut bir şekilde kanıtlamaya elverişli değildir. Ayrıca, ihtilaflı alan adlarına ilişkin yapılan tüm ödemelerin Kaan Boyner’in kredi kartından yapıldığı iddiasını desteklemek amacıyla şikayet tarihinden sonra ödeme yapıldığını gösterir delil de yeterli bulunmamış ve alan adlarının ilk tescilden bu yana Kaan Boyner’in kontrolünde olduğu iddiası ile tutarsız görülmüştür. Nitekim, Bilal Turcan Yalın isimli şahsın, cevap dilekçesi ekinde sunulan ve Kaan Boyner’e ait belgelere erişebilmesi, bu şahsın aynı şirketin muhasebe müdürü olduğu kabul edildiğinde hiç de zor değildir, bu noktada önemli olan sunulan delillerden Bilal Turcan Yalın isimli şahsın alan adı tescili hususunda Kaan Boyner tarafından yetkilendirildiğinin anlaşılabilmesidir. Bu nitelikte bir delilin sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Bir an için işbu karara konu gerçek muhatabın Kaan Boyner olabileceği ve Bilal Turcan Yalın’ın Kaan Boyner tarafından yetkilendirilmiş olduğu kabul edilecek olsa dahi, ihtilaflı <boynergroup.com> ve <boyner.net> alan adları üzerinde Kaan Boyner adlı şahsın soyadından kaynaklı kesin bir meşru menfaati olduğu fikri doğru bulunmamaktadır. Şöyle ki, kural olarak bir şahsın soyadı üzerinde alan adı tescil ettirmesi bazı koşullarda meşru menfaat olarak kabul edilebilmekle birlikte, bu kuralın istisnaları da bulunmaktadır.
Kayıtlar incelendiğinde marka ile korunan ve tanınmış hale gelen “Boyner” ibaresinin Şikayet Eden firma adına tescilli olduğu ve Şikayet Eden tarafça yoğun olarak ticarette kullanıldığı anlaşılmaktadır. Buna ilaveten, Şikayet Edilen tarafından sunulan delillerden anlaşıldığı üzere, Kaan Boyner ticari faaliyetlerini “Dore Mensucat Fabrikası Anonim Şirketi” ünvanı altında sürdürmektedir. Dolayısıyla, Şikayet Edilen’in Politika 4(c)(i) ve 4(c)(ii) çerçevesinde meşru bir menfaatinin olduğu Şikayet Edilen tarafından kanıtlanamamıştır.
Politika 4(c)(iii) çerçevesinde ise Şikâyet Edilen’in, alan adını, ticari olmayan ve meşru şekilde, müşterileri yanlış yönlendirme, bu şekilde haksız ticari kazanç elde etme veya söz konusu ticari marka ya da hizmet markasına zarar verme amaçlarını gütmeyecek şekilde kullanımını kanıtlaması söz konusu olabilir. Ancak, Şikayet Edilen’in sunduğu deliller ve beyanlar bu maddedeki koşulların hiçbir şekilde oluşmadığına işaret etmektedir. Cevap dilekçesinin ekindeki 7 no.lu ekte yer alan e-postalar incelendiğinde ise, Kaan Boyner tarafından Şikayet Eden şirketin ortağına gönderildiği ileri sürülen 21 Haziran 2016 tarihli e-postada “Sizin de bildiğiniz üzere biz Galata Business Angels altında İnternet üzerinden iş yapan girişimci genç şirketlere yatırım yapıyoruz. Tüm bu yatırımları ben <boyner.net> altında toplamayı planlıyordum. Diğer alan adı <boynergroup.com> altındaysa ise babamların da dahil olduğu Dore ve diğer şirketleri toplamak için kullanmak üzere girişimlere bile başlamıştım. Sizler Holdingsiniz bizde group olarak devam edelim istiyorum.” şeklinde bir açıklama yapılmıştır. Bu açıklamadan da açıkça anlaşıldığı üzere, ihtilafa konu <boynergroup.com> ve <boyner.net> alan adlarının kullanım amacı, soyadı ile sağlanan meşru menfaatin koruma kapsamından öte olup, tamamen ticaridir. Bu noktada söz konusu alan adı kullanımlarının, temelde soyadı hakkı ile ilişkili bir kullanım olsa bile, haklı kullanım olduğu da düşünülemeyecektir. Zira, <boynergroup.com> alan adında yer alan <group> ifadesi, kullanımın meşru bir amaç taşımadığı kanaatini daha da kuvvetlendirmektedir. Zira, ticari hayatta “Boyner” ibaresini bir ticari şirket grubu olarak markasal kullanıma konu ederek tanınmış hale getirmiş olan taraf, Şikayet Eden’dir ve Şikayet Edilen’in “group” ifadesini kullanmasının sonucu olarak, ihtilaflı alan adı <boynergroup.com> ile bağlantılı olan internet sitesini ziyaret eden kişilerin, site ile Şikayet Eden arasında ticari bir bağlantı bulunduğu kanaatine kapılmasının amaçlandığı düşünülmektedir.
Bu açıklamalar ışığında <boynergroup.com> ve <boyner.net> alan adları tescilleri üzerinde, Şikayet Edilen’in ya da Şikayet dışı üçüncü kişi olan Kaan Boyner’in herhangi bir hakkının veya meşru menfaatinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyetli Tescil ve Kullanım
Kabul edildiği üzere, Şikayet Edilen’in kötü niyeti, hem tescil hem de kullanım üzerinde gerçekleşmelidir. Nitekim, <boynergroup.com> ve <boyner.net> alan adlarının tescil ediği yıllar olan 2001 ve 2006 tarihlerinde de, Şikayet Edilen’in <BOYNER> ibareleri üzerinde tescilli marka hakkı bulunmaktadır. Ayrıca alan adı tescilinde kötü niyetin ispatı için Şikayet Edilen’in, üçüncü kişiye ait marka tescilini bilmesinin yanında bilmesi gerekmesi de yeterli bulunmaktadır. Nitekim Türk Patent Enstitüsü kayıtlarından da görüldüğü üzere <BOYNER> ibaresi üzerinde gerçekleştirilen ilk marka tescili 1988 yılına denk gelmektedir. Hal böyleyken 2001 ve 2006 yıllarında <boynergroup.com> ve <boyner.net> alan adları üzerinde gerçekleştirilen tescilin iyi niyetli olduğu düşünülemeyecektir.
Ayrıca, <boynergroup.com> ve <boyner.net> alan adlarıyla bağlantılı internet siteleri ziyaret edildiğinde, söz konusu sitelerde “satılıktır” ilanı olduğu ve bu ilanla ilgilenenlerin “bilal.turcan@gmail.com” e-posta adresi ile iletişime geçmeleri gerektiği kaydı çıkmaktadır. Birçok UDRP kararında da kabul edildiği üzere, ihtilafa konu alan adıyla bağlantılı internet sitesinde yer alan satılık ilanları, alan adlarının üçüncü kişilere satılmak amacıyla kötü niyetli olarak tescil ettirildiğinin ve kullanıldığının göstergesidir. Şikayet Edilen cevap dilekçesinde Bilal Turcan Yalın’ın İngilizce bilmemesi sebebiyle yanlışlıkla bir pop-up’a tıklaması sonucu, bu ilanın çıktığı savunmasını getirmiştir. Ancak İdari Hakemlerden Selma Ünlü, bu savunmanın yeterli delillerle desteklenmemiş olduğu görüşündedir. Şikayet Edilen tarafından sunulan deliller arasında (Ek-3), İngilizce bilmediği iddia edilen Bilal Turcan Yalın’ın GoDaddy’e göndermiş olduğu İngilizce e-postalar yer almaktadır. Bu deliller ışığında, Bilal Turcan Yalın’ın İngilizce bilmediği için alan adlarını yanlışlıkla satılığa çıkardığı iddiası çelişkilidir.
Ayrıca, alan adlarının uzun yıllardır tescilli olduğu dikkate alındığında, bu ilanların kaldırılması için ne sebeple harekete geçilmediği anlaşılamamıştır. Cevabın ekindeki 7 no.lu ekte yer alan e-postalar incelendiğinde ise, Kaan Boyner tarafından Şikayet Eden’in ortağına gönderildiği ileri sürülen 21 Haziran 2016 tarihli e-postada söz konusu alan adlarını “kullanmak üzere girişimlere bile başlamıştım” ve “Bunları bizim işler için kullanmayı planlıyorum. Şu anda boyner.org u kendi emaillerim için kullandığım gibi. Hatta bu konuda web designer’larla çalışmalara bile başlamıştık.” şeklinde ifadelere yer verilmiştir. Uzun yıllardır tescilli olan bu alan adlarını kullanmak için web sayfası tasarımı da dahil olmak üzere çalışmalara başladığını beyan eden Şikayet Edilen’in bu sayfalardaki satılık ilanlarından haberdar olmadığına yönelik savunması yeterli bulunmamıştır.
Yukarıdaki değerlendirmeler kapsamında, İdari hakemlerden Selma Ünlü tarafından, Şikayet Eden tarafından, Politika’nın 4. maddesinde öngörülen şartların karşılanmış olduğuna karar verilmiştir.
Selma Ünlü
İdari Hakem
Tarih: 9 Eylül 2016